Osmanlı’daki sınai dönüşümün ve geleneksel üretimden seri üretimin olduğu fabrika sistemine geçişin en önemli sembollerinden Feshane, geçirdiği kapsamlı restorasyonun ardından kültür sanat merkezi olarak kapılarını açıyor. 

Feshane projesi ile bu endüstriyel miras alanı, “Art İstanbul Feshane” olarak İstanbul’a kazandırılıyor ve böylece şehrin belli merkezlerinde yoğunlaşmış kültür sanat etkinlikleri Haliç kıyılarına taşınıyor. Feshane’de İstanbullulara hizmet vermeye başlayan ve tarihi peyzajın bir parçası olan restoran ile alanın farklı amaçlarla kullanımı güçlendiriliyor. 

Bugün endüstriyel mirası kültür ve sanat faaliyetleri ile buluşturan Feshane 1830’larda Sultan II. Mahmud’un yeni ordu için Fransız askerî üniformalarından esinlenerek fes kullanımına karar vermesinin ardından faaliyete geçmişti. Sonraki yıllarda yeni tesislerin eklenmesiyle genişletilen Feshane-i Amire, kurulduğu tarihten günümüze kadar çeşitli onarımlar, genişletmeler ve yeniden inşa projeleriyle pek çok değişim geçirmişti. Örneğin 1986’da Haliç çevresinin yeniden düzenlenmesi projesi kapsamında büyük dokuma salonu dışında Feshane yapıları yıktırılmıştı. 

1990’larda ciddi hasar gören ve restore edilen Feshane, İBB Miras tarafından 2022 yılında restorasyona alınarak yeniden işlevlendirildi. Feshane’de sergi alanlarının yanında kütüphane, mağaza, konferans salonu, kafe ve restoran bulunuyor.